...

ilk yarının bitimine çok az kaldı



Bu yaşlarda insan büyüdüğünü, büyüyüşlerini, şımarıklarını, çocuksuluklarını, yersiz hadsizleşmelerini bağırıp çağırmalarını, kindarlıklarını, sorumsuzluklarını en çok ta bencilliklerini unutup, olgunlaşmalarını sorumluluklarını, öğrenmeleri, buluşları, kendisini tanıyışlarını, insanları daha iyi anlamayı ve iyi bir baba olmayı karşılıyor.

Bu zamana kadar öğrendiklerinin üzerine kat kat koyarak öğrenmeyi öğreniyor. çünkü artık kendisini daha iyi tanıyor, ama henüz bulmuşta değil elbette. 

Şöyle bir geriye bakıp, bugüne kadar yaşadıklarını uzun uzun düşünerek ilk yarıyı kapatmaya yaklaşıyor. Öyle bir şerit oluşturuyorki  kafasında daha ilk kendini hatırladığı zamanlardan ilk en mutlu, en üzgün, en hırslı, en umutlu, en sinirli, en sevmiş oldugu zamanlara, milestonlara şimdiye kadar uzatıyor o şeridi. olmasaydı neolurdulara birkaç reklam koyuyor araya. sonra söyle bir zamanları yarıştırıyor...

Ve sonra benim gibi şanslıysa daha yaşadığı en güzel zamanlarının bu zamanlar ve önündekiler olduğunu biliyor.  Bundan emin olmak, bunu bilmek, sadece bunu bilmek onu göğsünü hala dike dike yürümesini sağlıyor. Her geçen gün kendisine katıyor, farkına varıyor.

Ve bir de önüne bakıyor. burası biraz karışık. ne olacağını biliyor da nasıl olacağını bilemiyor bazen. ama daha iyi olacağının farkında. ne gerekiyorsa üstesinden gelinecek.. daha iyisi olacak... ve en iyiye koşulacak...

Daha çocuk büyütülecek. dünyayı kurtaracak iki çocuk. Dünyayı kurtaracak dediysem öyle sadece süper kahraman beklentisiyle değil elbette. Dünyayı kurtarmak için süper kahraman olmak gerekmez. bu bir yanılgıdır. 

Özgün, bilinçli, kendini bilen, özgüveni yüksek, sınırlılarını bilen, ama aynı zamanda sınır tanımayan. hayal edebilen. ne yapacağını bilen, kendisini çok iyi tanıyan.. kendisinin süper kahramanı çocuklar..

Daha yapılacak çok şey var... daha üretken olunacak, daha cüretkar, daha net, daha deneyimli, daha gezgin, daha minimalist, daha uçsuz, daha bilinçli...

ilk yarının bitimine dakikalar kala. ikinci yarıdan çok umutluyum. 

Belki istediğimiz oyunu oynayamadık ama fena da iş çıkarmadık. bu konuda mütevazi olmamak lazım.

Ve şunu da unutmamak gerek;

Daha İlk yarı bile bitmedi...

----



Bu yazıdan sonda aklınıza kesin Gibideki ilkkanın sahnesi gelir diye sizi yormadan şunu aşağıya bırakayım:

"vay be ulan ilkkan yaşlanıyorsun hee
bookk yaşlanıyorum
olgunlaşıyorum abi
bilgeleşiyorum tıpkı şarap gibi
zaman geçtikçe daha kıymetli oluyorum
bunu zaten bayanlardan da gözlemleyebiliyorum
evet her günkü ben bir önceki günkünden daha bilge daha kültürlü daha kıymetli bir ben
ve daha olgun bunu asla unutmamalıyım
ahh ne kadar olgun biri olduğumu kendime daha sık hatırlatmalıyım."


Categories:

Leave a Reply